70’li yılların sonlarında MTA (Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü), Türkiye’nin kuzey batısındaki Trakya’da doğalgaz kaynakları olduğunu keşfetti. 80’lerin başında T.P.A.O.’nun (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı), aynı bölgede 15 milyar metreküpü bulan miktarda doğal gaz rezervi bulunduğunu saptamasından kısa süre sonra Devlet Planlama Teşkilatı, faydalanılacak doğal gazın alternatif kullanım yolları için fizibilite çalışmalarını başlattı. Doğalgazın, varolan ve gelecekteki gübre fabrikalarında hammadde olarak kullanılması, Ambarlı Elektrik Santralini sıvı yakıttan doğal gaz elektrik santraline çevrilmesi vb. bu alternatiflerin başlıcalarıdır. Sonuç olarak doğalgazı en avantajlı şekilde değerlendirmek için kombine çevrim elektrik santrali kurma kararı alındı ve TEK (Türkiye Elektrik Kurumu) anahtar teslim ihaleyi uluslararası olarak başlattı.
ENKA – Alstom (eski BBC) konsorsiyumu 1.200MW doğalgaz kombine çevrim elektrik santrali sözleşmesini imzaladı. Sovyetler Birliği ve Türkiye arasındaki gaz boru hattında yeni doğalgaz kaynağına bağlı olarak, elektrik santralinin %100 oranında genişletilmesi kararı alındı ve inşaat işleri 1986 yılının Aralık ayında başladı.
Trakya Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali, kendi alanında Türkiye’de bir ilk olup, yılda 7,2 milyar kW saat elektrik üretme kapasitesine sahiptir. Santral, her biri 100 MW üretim yapan ve 135 m yükseklikteki 2 Heller Sistemi Doğal Çekişli Kuru Soğutma Kulesine sahip 8 gaz ve 4 buhar türbinininden oluşmaktadır. Santralin termal verimliliği yüksek (≈%51) olup, geleneksel buharlı elektrik santrallerine kıyasla çok daha düşük kurulum maliyetine sahiptir.